Hakkında

Dünyanın ne kadar güzelliği varsa sanki gelip bu adaya özenle yerleştirmişler. 68 kilometrekarelik bu küçük ada, sabah güneşiyle sanki ressamın yeni bitirdiği bir tablo gibidir. Eğer sadelik, küçüklük, ve tatlılıkta bir güzellik olduğu doğruysa buna kusursuz bir örnek Symi adası olurdu. Küçük bir ada için oldukça büyük bir tarihi vardır. Lelegler, Rodoslular, Romalılar, Bizanslılar, St.John şövalyeleri ve en son olarak da Osmanlılar adaya egemen olmuşlardır. 1912-1945 yılları arasında İtalyan işgali yaşayan Symi’liler, sonuçta Yunanistan’a bağlanmışlar. Egede sürekli yaşanan depremler sonrası yıkılan evler, 1800 yılından sonra yeniden yapılamaya başlanmış ve bugünkü kiremit çatılı, pastel renkli güzel Symi yaratılmış. Tanrıların susuz adası diyede adlandırılan adanın suyu Rodos’tan geliyor. Neo klasik evler arasında gezinirken çok sayıda kilise ve manastir dikkati çekiyor. Görülmesi gereken bir adadır Symi. Geniş meydanından merkeze 500 basamaklı merdivenler bulunmaktadır. Şehrin özellikle görülmesi gereken manzarası patikadan çıkıldığında resimlerde beliren yel değirmenleridir. Adadaki 18. ve 19. yüzyıldan kalma konaklar evler koruma altındadır. Symi, Yunanistan’ın en güzel limanına sahiptir. Neredeyse hiçbir yeni beton yapı yoktur ve bu eski güzel evler ziyaretçilerle sanki yeniden canlanırlar. Adanın ruhu korunmuştur. Symi ufak ve hayli tepelik bir adadır. Rodos’tan ve Kos’tan feribotla kolayca ulaşılabilir. Adanın en ünlü ve görkemli yapısı güneybatı kıyısındaki Archangel Michael Panormitis Manastırı’ dır. 18. yüzyıl başlarında inşa edilmiş bu manastir harikulade bizans freskleri ve sofistike oyulmuş ikonları barındırmaktadır. Symi rakım baz alınarak aşağı Yiolos ve yukarı Chorio olmak üzere iki kasabaya ayrılmıştır. Evlerin çoğu neoklasik ve bazı sıcak pastel tonlarda boyanmış olup, merkezdeki balkonları ve kırmızı kiremitli çatılarıyla göze çarpar. Chorio’nun en yüksek noktasında bir zamanlar St. John Şövalyeleri’nin sık sık kullandığı bir kale vardır. Küçük basit güzelliklere mükemmel örnek Symi’dir. Ada halkı çiftçilik, gemi yapım ve onarımı, balıkçılık ve turizm ile geçimini sağlamaktadır. Adanın sünger avcılığı, geleneksel tahta oymacılığı çok ünlüdür.